''Esed Batı'yı oyaladı''
19 Eylül 2014 13:01 tsi
SWP Ortadoğu Uzmanı Becker, "Batının Suriyede IŞİDe karşı harekete geçmekte geç kalmasının nedenlerinden biri Esed rejiminin yürüttüğü dezenformasyon faaliyetleridir" dedi.
Almanya'daki Uluslararası ilişkiler ve Güvenlik Enstitüsünün (SWP) Ortadoğu Uzmanı Petra Becker, Batılı ülkelerin terör örgütü Irak Şam İslam Devleti'ne (IŞİD) karşı geç harekete geçmesinde ABDnin askeri müdahale konusunda isteksizliğinin, Esed rejiminin yürüttüğü dezenformasyon faaliyetlerinin ve Batıdaki Müslüman kuruluşların lobi oluşturmakta yetersiz kalmalarının etkili olduğunu kaydetti.
Becker, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Batılı ülkelerin Suriye konusunda izledikleri politikalarda ve IŞİDe yönelik adımlar konusunda ABDnin yaklaşımının belirleyici olduğunu belirtirken, ABD temel bir politika olarak artık bu bölgede askeri adımlar atmak istemediği için uzun süre herhangi bir müdahalede bulunmadı ifadesini kullandı.
Bunun, Afganistan ve Iraktaki başarısızlıktan ve kamuoyunun askeri adımlara karşı olmasıyla ilgili bir durum olduğunu dile getiren Becker, Avrupa Birliği'nin (AB) Suriyeye ilişkin bütüncül bir dış politikası olmadığını ve askeri adımlar konusunda ABD olmaksızın da harekete geçemeyeceğini söyledi.
"Batının Suriyede IŞİDe karşı harekete geçmekte geç kalmasının nedenlerinden biri Esed rejiminin bugüne kadar yürüttüğü dezenformasyon faaliyetleridir" diyen Becker, bunun sonucunda Batılı ülkelerde kafa karışıklığı oluştuğunu vurguladı.
Becker, Esed rejimi, medya stratejisi aracıyla Batılıların cihat konusundaki korkularına hitap edebileceğini anladı. Rejim baştan bu yana Suriyedeki devrimcilere de cihat yanlısı yaftası yapıştırarak ,yanlış haberlerin yayılmasına ağırlık verdi diye konuştu.
Suriye'nin Lazkiye kentine bağlı Keseb kasabasında Suriyeli muhalif grupların Ermenilere saldırdığı haberlerinin, Esed rejiminin dezenformasyon faaliyetlerine önemli bir örnek olduğunu kaydeden Becker, şöyle devam etti:
Çok sayıda Ermeninin yaşadığı Keseb kentinin muhalifler tarafından ele geçirilmesinden kısa süre sonra internet platformları Hristiyanların katledildiğini iddia eden korkunç fotoğraflarla dolup taştı. Bu tür fotoğraflar, Suriyedeki gelişmeleri bilmeyen ve bu haberleri gerçek olarak kabul eden insanlar üzerinde çok hızlı bir şekilde etki yapıyor. Daha sonra bölgeye Ermenistandan bir komisyon gitti, bu fotoğraf ve hikayelerin gerçeği yansıtmadığını açıkladı. Bu açıklamalar aynı internet platformlarında neredeyse hiç yansımadı. Bu yalan haberleri gerçek gibi yansıtan medya kuruluşları daha sonra düzeltme yapmadı ya da üstünkörü yaptı.
"Esed rejimi internetten dezenformasyon yapıyor"
"Uluslararası basın, Suriye konusunda başarılı bir sınav veremedi. Esed rejimi basının zaafiyet gösterdiği alanları iyi kullandı" diyen Becker, sözlerini şöyle sürdürdü:
Esed lobisi interneti çok iyi kullanmayı biliyor, dezenformasyon yapıyor. Rejim, yazılı, işitsel ve görsel medya arasında büyük rekabetin yaşandığı bu dönemde çoğu basın organının titiz araştırmalar yapmaya zahmet etmediğini, çoğu zaman ajanslara düşen haberleri incelemeden kullandığını da çok iyi biliyor. Ne yazık ki Suriye konusunda doğruluğu teyit edilmemiş, zaten varılan önyargıları güçlendiren haberlerin kullanılma oranı yüksek.
Suriye rejiminin dezenformasyon faaliyetleri nedeniyle medyada birbiriyle çelişkili haberlerin yer aldığı ve kafa karışıklığı yaşandığını vurgulayan Becker, Yalnızca sıradan vatandaş değil, Batılı karar alıcılar bile Suriyedeki çetrefil gelişmeleri anlamakta zorlanıyor. Yanlış bilgi ile doğru bilgiyi ayırt etmekte zorlanıyor, yanlış bilgilere dayalı karar almaktan çekiniyor. Bu ortamda askeri müdahale gibi çok zor bir kararla karşı karşıya kalındığında, birçoğu böyle bir adım atmaya çekiniyor şeklinde konuştu.
"Müslümanlar lobide başarılı değil"
"Batılı ülkelerin IŞİDe karşı geç harekete geçmesinde, bu ülkelerdeki Müslüman kuruluşların lobi çalışmalarında etkili olamaması da belirleyici oldu" ifadesini kullanan Becker, Batılı ülkelerde medya kuruluşlarının, IŞİDin Hristiyanları hedef alan katliamlarına daha fazla yer verdiğine işaret etti.
Becker, Tabii bu manşetler, Müslümanları hedef alan katliam haberlerine göre kamuoyunda daha fazla dikkat çekiyor. Ama bu aynı zamanda Batıdaki İslami kuruluşları ve dernekleri, IŞİDin Müslümanları hedef alan katliamlarına karşı aynı kararlılıkla kamuoyu oluşturmamalarından kaynaklanıyor dedi.
Bazı ülkelerde, Müslümanların daha az örgütlü olduklarını kaydeden Becker, sözlerini şöyle tamamladı:
Bazı Müslüman kuruluşlar da İslama zarar verebileceği kaygısıyla, IŞİDin Müslümanları hedef aldığı bu tür katliamları gündeme getirmekten çekiniyor. Oysa tam tersi oluyor. Onların suskunlukları İslama çok daha büyük zarar veriyor. Müslüman kuruluşlar, cihat iddiasındaki grupların kimi hedef aldıklarına bakmadan, katliamları ve insan hakkı ihlallerini açıkça kınamalı.
aa
Bu haber 808 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle