AK Parti 1. Bölge Belediye Başkanları Toplantısı

17 Aralık 2014 14:34 tsi
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Gül: "Bazıları gidip kendileri davetiye üzerine ifade verirken Ekrem Dumanlı'nın gazetede kalıp, 'Beni buradan alın' diye bir şova dönüştürmesi de aslında bu algı operasyonunun ne denli yapıldığını gösteriyor"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Abdulhamit Gül, "Bazıları gidip kendileri davetiye üzerine ifade verirken Ekrem Dumanlı'nın gazetede kalıp, 'Beni buradan alın' diye bir şova dönüştürmesi de aslında bu algı operasyonunun ne denli yapıldığını gösteriyor" dedi.

Gül, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen Marmara bölgesindeki AK Parti 1. Bölge Belediye Başkanları Toplantısı'nda basın mensuplarının sorularını cevapladı.

Abdulhamit Gül, toplantıda, belediyeler arasında bilgi ve tecrübe paylaşımı, yerel yönetim çalışmalarının usul ve esaslara uygun temin edilmesi konularında görüş alışverişinde bulunulacağını belirtti.

İstanbul merkezli 17 Aralık Soruşturması'nın üzerinden 1 yıl geçtiğini hatırlatan Gül, şöyle devam etti:

"Türkiye ve dünya, 1 sene içinde şunu gördü ki, aslında ortada yolsuzluk adı altında yapılan operasyonun temelinde devlet içine nüfuz etmiş, bir şekilde nüfuz eden yapılarla da irtibatlı olarak çalışan bir yapı var. Bu anlaşıldı ve ortaya çıktı. Bir paralel yapı var. Emniyet, yargı ve kamuoyunda bunun PR'ını yapan bir organizasyon var ve istedikleri de hükümeti düşürmek. O dönem Başbakanımıza yapılan, Recep Tayyip Erdoğan şahsında hükümete, Türk milletinin geleceğine yönelik bir operasyondu. Muhtemelen dış bağlantılar da var. Çünkü bir Dışişleri Bakanlığının en mahrem görüşmesini dinleyen bir yapı varsa muhtemelen bunu Türkiye'nin dışındaki başka yerlere servis edilmek üzere yapıyor. MİT tırını durduran bir yapı varsa bu Türkiye'nin geleceğine, Türkiye'nin ulusal güvenliğine yönelik müdahale için yapılıyordur."

- "Bunu siyasal bir süreç olarak değerlendirmek yanlış"

17 ve 25 Aralık'ın Türkiye'nin hem ekonomisine hem siyasetine hem de sosyolojisine müdahale etmek amacıyla bir darbe girişimi olduğunu herkesin gördüğünü kaydeden Gül, 14 Aralık Soruşturması'na değindi.

Gül, yargı sürecindeki soruşturmayla ilgili konuşmanın doğru olmadığını ama soruşturma nedeniyle bir algı operasyonuyla sanki "Türkiye'de bir basın özgürlüğüne darbe vuruluyor, gazeteciler gözaltına alınıyor, yazdıkları için gazetecilik yaptığı için mesleklerinden dolayı bir soruşturma varmış gibi" bir algı oluşturulduğunu dile getirdi.

Başsavcılığın açıklamasına işaret eden Gül, "Ortada bir suç isnadı var, doğru ya da yanlış. Nitekim serbest kalırlar, dava açılır ya da açılmaz, tutuklanırlar; bunlarla ilgili itiraz mekanizmaları da vardır, hukuki bir süreçtir. Bunu siyasal bir süreç olarak değerlendirmek yanlış" dedi.

Türkiye'nin "Basın özgürlüğüne darbe vuruluyor" şeklinde şikayet edenlerin olduğunu kaydederek, gözaltına alınanlara destek verenlerin İngilizce döviz ve pankart hazırladığına da dikkati çeken Abdulhamit Gül, şunları kaydetti:

"Bazıları gidip kendileri davetiye üzerine ifade verirken Ekrem Dumanlı'nın gazetede kalıp, 'Beni buradan alın' diye bir şova dönüştürmesi de aslında bu algı operasyonunun ne denli yapıldığını gösteriyor. Bu yapıların dün Nedim Şener'e, Ahmet Şık'lara yapılan hukuksuzluk operasyonlarının adeta PR'ını yapan, dolayısıyla destekçileri olanlar olduklarını görmek, samimi olmadıklarını ortaya koyuyor. Bunlar gerçek demokrat idiyseler Ahmet Şık yazmadığı kitap için yargılanırken neden sesini çıkarmadılar, Nedim Şener'i 'Başbakan'ın oğluna suikast yapacak' diye yasadışı ve sahte isimlerle dinlediler?

Bakıldığında, çok ciddi anlamda ve bu operasyonla ilgili birkaç gün öncesinden tweetler atılıp tedbirler alınması, şu olacak bu olacak diye; birisi yurt dışına kaçıyor... Aslında devlet içinde bu yapının maalesef, belki bakanın ya da ilgililerin bilmediği konuyla alakalı bir nüfuz etmiş bir yapının da olduğu anlaşılıyor. Bu mücadele devam etmeli. Türkiye demokratik bir hukuk devleti olacaksa siyasallaşmayan, ideolojik olmayan bir hukuk yargısıyla ve demokratik yapısıyla bu sorunlar aşılır. Tekrar 17 Aralık, 25 Aralık'ın darbe olduğu, 27 Mayıs'a benzer bir operasyon olduğu anlaşılmıştır. Umarız yeni Türkiye'de bu tür vakalar bir daha yaşanmaz." 

AA

Bu haber 468 defa okundu.