İmralı ile Kandil birbirinden kopuk

2 Mart 2015 08:20 tsi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suudi Arabistan'a giderken uçakta gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kandil'e yapılan 'Silahı bırak' çağrısını yorumladı: "Görünen o ki; şu anda Kandil ile İmralı arasında ciddi kopukluk var" diyen Erdoğan, Twitter'da ortaya çıkan suikast planının da ailesini olumsuz etkilediğini vurguladı: Üzücü şeyler ortaya çıktı. Kızım 'korumaları değiştirme baba' dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suudi Arabistan’a gidiş yolunda uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. PKK’ya yapılan silahı bırakın çağrısından, kızı Sümeyye Erdoğan’a yönelik yapılmak istenilen suikast planı, merkez bankasının faiz kararları ve paralel yapı hakkında konuşan Erdoğan, suikast planının deşifre olmasının ardından kızının kendisine “Baba korumaları değiştirmeyelim” dediğini söyledi. Erdoğan gündeme ilişkin şunları söyledi:

HÜKÜMET SÜRECİN GARANTÖRÜ

Yalçın Bey’le yapılan toplantı ile Demirtaş’ın söyledikleri birbiriyle çelişiyor, ben örtüşen bir yan göremedim. Demirtaş adeta orada hükümeti hesaba çeker bir tavır içinde. Yani hükümet ona göre silahları bırakacakmış. Silahları bırakması gereken bölücü terör örgütü. Burada güvenlik güçlerimizin silah bırakma gibi bir şey olamaz. Fakat görünen o ki şu anda İmralı ile Kandil arasında ciddi bir kopukluk var ve ayrıca siyasi hareket olarak da parti içinde bugünkü açıklamalardan sonra bir bölünmenin olduğu ortaya çıkıyor. İmralı’ya gidip gelenlerin yaptığı açıklamalara baktığımız zaman, İmralı silahların bırakılmasını istiyor. Fakat partinin başındaki zatın yaklaşımı çok daha farklı. Hükümet zaten çözüm sürecinin adeta garantörü. Burada tutumlar temenni ediyoruz ki bu şekilde devam etmez, bir yerde bütünleşir. Bu seçimlerde kimin nerede durduğunu görme imkânımız açık şekilde olacak. Bütün temennimiz de silahların olmadığı birlik beraberlik içinde seçimlerin yaşanmasıdır.

AÇIKLAMALAR ARASINDA ÇELİŞKİ

Şu anda Kandil ile İmralı’nın farklı olduğu çok açık, net ortada. Yalçın Bey’le yapılan açıklamalara baktım, bir de Demirtaş’ın açıklamalarına baktım, birbiriyle çelişiyor. O faturayı hükümete kesiyor. Burada elinde silah olan hükümet değil. Elinde silah olan gücünü aldığı bölücü terör örgütü. Silahı bırakması gereken o. Hükümetin elinde silah yok ki. Devletin güvenlik güçleri var. Onun silahları da her zaman enstrümanıdır. Onunla onu bir defa birbirine karıştırmaması gerekir. Fakat maalesef her zamanki gibi olumsuz bir yaklaşımla sürece bir farklılık getirmiş oldu ki üzücü bir şey. Süreci olumsuz istikamette etkiliyor.

Çözüm Süreci Bakanlar Kurulu'nda

Bu makama geldik diye çözüm sürecinin dışında değiliz. Cumhurbaşkanlığı makamı bu işlerin dışında değil. Hükümetle, Genelkurmayımızla bunları zaten haftalık rutin toplantılarımızda görüşmek suretiyle sevk ve idare ediyoruz. Milli Güvenlik Kurulu’nda ve önümüzdeki hafta yapacağımız Bakanlar Kurulu toplantısında da zaten ağırlıklı konu. Bu açıklama onları bağlar. Kandil’i de, HDP’yi de bağlıyor. İmralı kendi üstüne düşen görevi yapmış oluyor. Açıklanan 10 madde var, Demirtaş’ın açıklamaları var. İkisi de birbirini tutmuyor. Gelinen durum huzur ve güvenliğe tehdittir. Bunların her biri aktördür. Bunları görmezden gelemeyiz. Bunun üzerinde analizleri geliştirmek lazım. Kim bu ülkede çözüm sürecinden yana, kim ülkenin huzuruna refahına destek vermek istiyor. Bunları gözden geçirmek gerekir.

Ailem çok üzüldü

Güvenlik teşkilatlarımız kendi üzerine düşeni yapıyor. Onlara müdahale etmek durumunda değiliz, nasıl kararlar verirlerse uymak durumundayız. Bazı durumlarda üzülmüyor değiliz.

Onlar da rahatsız olduklarını anlattı

Bazılarıyla senelerde bir arada olduğumuz için böyle bir zanla da olsa burada hakikaten ailem için de üzücü şeyler ortaya çıktı. Hatta kendileri “baba değiştirmeyelim, aramızda bir hukuk var, onlar da rahatsız olduklarını anlatıyorlar” dediler. Kızlarımın insani noktadaki hassasiyetleri nedeniyle hak veriyorum.

Farklı yerlerde görevlendirildiler

Onlar diyorlar ki kesin tespitini yapamadığımıza göre tamamını değişmesi gerekiyor, fakat bu bir cezalandırma değil. Farklı yerlerde görevlendirildiler. Savcılık haberleri görmemezlik edemez, suç duyurusu niteliğindedir. Adımların takipçisiyiz, onlar da takipçisi.

Faiz lobisinden talimatla olmaz

Merkez Bankası’nda alt takımlarda paralel yapıyla ilişkili insanlar var mıdır, yok mudur? Bunların incelemesini yaptık, yapıyoruz. Faiz lobisinin talimatlarıyla hareket edemez. Faiz lobisi alkışlıyor diye bir karar alamazsınız. ABD’nin, Avrupa’nın faiz oranları ortada. Bunlar ortadayken bize ne oluyor, bu kadar yüksek faiz?

Yatırımcıyla dalga geçmenin anlamı yok

Çağırıp konuşmadığımı kim söylüyor? Yine bir talebi var, çağırıp konuşacağız tabii. Bağlı olduğu bakanla konuştuk. Uyarılar yapıldığı halde kendine çeki düzen ver. “Ayın 4'ünde Para Kurulu’nu toplayıp faizin düşüşünü gözden geçireceğiz” dedi. Ne oldu, bir gün kala vazgeçti. Yatırımcıyla dalga geçmenin anlamı yok.

Büyük umutlarla oraya ben getirdim

Onu oraya getiren, onayını veren benim, büyük umutlarla oraya getirdik. Dünyadaki diğer merkez bankaları ne yapıyor? Dünyadaki diğer Merkez Bankaları enflasyonla mücadele verir. Ama bizdeki kaçıyor. Merkez Bankası ile mevzuat artık hükümetle ilgili bir konu. Hükümet bir adım atarsa ki biz de bazı şeyler söyleriz.

Mücadelede yalnız değilsiniz diyorlar

Bir mücadelenin derinliğini ortaya koymak zorundayım, onu yapıyorum. Bu olaya her mücadeleye her şeyini koyan, elinin ucuyla değil, gövdesini koymak durumundadır. Bu mücadeleyi evvel Allah kazanırız. Birçok kurumdan insanlar da tam aksini söylüyorlar. Yalnız değilsiniz. Sonuna kadar yürüyeceğiz diyorlar.   

Yurtdışında ne kadar kalırlar bilemiyorum  

Fethullah Gülen ile ilgili ABD’ye ilettiğimiz bakışımız, duruşumuz aynen devam ediyor. Türkiye’den bol bol kaçıyorlar bunlar, kaçışlar başladı. Ne kadar yurtdışında kalırlar bilemiyorum. İşte Hrant Dink meselesinde son gelişmeler enteresan. İşin aktörleri ortaya çıkmaya başladı. Bunların sinir uçları tespit edilecek diye düşünüyorum. Aydınlanacak bu mesele.

Hazırlıklı olan bu işi çözer bitirir

Ben 400’ü bir hedef olarak veriyorum millete ki 367 bu işin bam telidir ama her zaman sıkıntılıdır. Türkiye’ye ve bağımsızlığa inanıyorsak, A partisi B partisi olur bu işi çözsün bitirsin. Evet, buna denirse, buna hazırlıklı olan bu işi çözer, bitirir.

Beşiktaş eze eze galibiyeti aldı

Beşiktaş’ın bu başarısı her türlü takdirin üstündedir, rastgele alınmış bir galibet değil. Beşiktaş eze eze bir galibiyet aldı. Hele hele Dembaba’nın üst direkten dönen topu gol olsaydı o zaman çok daha neşeli olacaktı. Olayı farklı süslüyor. Netice çok daha iyi olurdu ama yine de Beşiktaş çok ciddi başarı elde etti... Başarılar diliyorum. Beşiktaş’ın Türkiye’de oynayacağı maçına gidip izleyebilirim.

Murat Kelkitlioğlu - Akşam

Bu haber 707 defa okundu.