En Sıcak Konular
Sorun ne?
2 Nisan 2015 10:03 tsi
Anlaşsalar bir dert, anlaşmasalar dört dert...
iyibilgi Ankara
P5+1 ülkeleri olarak anılan ama "ABD+Batı" liderlikleri şeklinde tarif edilebilecek ülkeler ile İran arasında devam eden, belirlenen süreleri aşılan ama uzatılan "nükleer müzakereler" devam ediyor. Bu görüşmelerin akamete uğraması da, bir sonuca ulaşması da Ortadoğu dengelerine yönelik yeni zeminler oluşturacak. Bölgenin tüm önemli ülkelerinin, S.Arabistan, Mısır, İsrail ve elbette Türkiye'nin dikkatli bakışları bu yüzden hep açık.
Peki İran'la yapılan her diplomatik temasta olduğu gibi gittikçe yılan hikâyesine dönen bu görüşmeler bir sonuca ulaşabilecek mi?
İç bağlar
Müzakerelerin başlıca tarafları olan ABD ve İran "başarıya" siyaseten kendilerini endekslemiş durumdalar. Herkes ağzını açtığında, "gerekirse kalkar gideriz" diyor ama bu pek öyle kolay değil. Müzakerelerde atılan her minik adım, bu ülkelerin iç siyasetiyle bağ oluşturuyor.
Tahran, yaptırımların ülkeye getirdiği ağırlığı hissederken ve bunun sosyal itirazlara neden olduğunu gözlemlerken, Washington'da Barack Obama böylesi bir başarısızlığın, sonuna geldiği Başkanlık dönemini bataklığa sürükleyeceğinin farkında.
Zor(laşan) müttefikler!
Kaldı ki, müzakerelere itiraz eden ülkeler karşısındaki durumları da hayli zorlaşacak ve ABD yüzünü onlara dönmek zorunda kalacak ki, bu daha da ağır bir fatura demek. Bu müttefiklerin kimler olduğunu da şu an Ortadoğu haritasına bakıldığında hemen anlamak mümkün.
Şu an müzakerelerin ne durumda olduğuna gelince. İran'ın nükleer kapasitesiyle ilgili görüşmelerde daha önce nihai anlaşmaya ulaşılamamış, müzakereler 1 Temmuz 2015'e uzatılmıştı. Bugün ise Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest, "(İran ile) görüşmeler verimli olmaya devam ediyor ve müzakerelerde ilerleme kaydediliyor" dedi. Buna rağmen herkes biliyor ki, İran henüz istenilen "fedakârlıkları" yapmış değil. Yine de umut çok.
Zaman mefhumu yok oldu
Batı, İran'ın görüşme tekniklerini bildiğinden "somut beklentiler ve zaman sınırı" konusunda hep direndi ama bugün gelinen noktada o beklentiler bekliyor, zaman sınırları ise iyice geçirgen hale geldi. ABD açıkça, müzakereleri strese sokacak bir bitiş zamanını uygun görmediklerini açıkladı. Elbette sonsuz değil ama Fransa'nın açıklamasına göre, "bitiş çizgisine birkaç metre" kalmışken bunu yapmak doğru değil.
Bugün görüşmelerin sonucu ile ilgili bir gelişme beklemek yine zor ama "akışı" ile ilgili bir bilgi gelebilir. Bu da müzakerelerin bir üç ay daha devam etmesi demek. En başta zikredilen 1 Temmuz tarihi de önemli. Bu güne kadar anlamlı bir gelişme olması şart.
Bu haber 1,998 defa okundu.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle