En Sıcak Konular

Hüseyin’i kim yarattı?

18 Ocak 2008 10:45 tsi
Hüseyin’i kim yarattı? Obama ya da tam ismiyle, ‘Barack Hüseyin Obama’! ABD Başkan adayı Obama’nın öyküsü tam bilinmiyor. Günlük gazetelere yansıyanlara kulak asmayın. ABD’de ikircilikli zihniyetlerin en popüler sorusu şu: Obama’yı ‘Cumhuriye

Obama 4 Ağustos 1961, Honolulu doğumlu. Yani Hawaii. Buraya baştan mim koyabilirsiniz. Zira Amerikan siyasetinde “güney sınırlarından” gelen her aday biraz problemli.

Tabii bu kökeni tam açıklamaz. Baba Obama, Kenya’nın Nyanza bölgesinden. O bölgenin de “Luo” kabilesinden. Bu kabile etnik bir yapıdan oluşuyor. Anne (Ann Dunham) Wichita-Kansas’lı.

Biliyorsunuz Obama’nın kökleri ABD’de ve Türkiye’de tartışma konusu. Önemli ama daha kritik olan bizce şu. Anne-baba Obama Hawai’de tanışıyor. Baba “yabancı öğrenci” statüsünde. Obama iki yaşındayken boşanıp, ayrılıyorlar.

Burası önemli. Zira baba Obama anlaşıldığı kadar, pek klasik bir yolu deniyor ve Amerika’ya kapağı atabilmek için Amerikalı bir kadınla evleniyor. Ya da evlendiriliyor. Anlaşmalı bir evlilik bile olabilir. Ancak ortada çocuk var.

Harvard ekolü!

Eğer anlaşmalı bir evlilik ise çocuk yapılması garip. Yok aşk evliliği ise, çocuklu bir aile için iki yıl çok kısa. Son şık “çocuk için” evlenilmiş olması?

Orasına bakarız. Devam edelim. İkinci gariplik babasının boşandıktan sonra hayatına nasıl devam ettiği. Hawai ABD’nin önemli bir bölgesi değil. Üniversitesi ise hiç önemli değil.

Baba Obama burayı bitirdikten sonra Harvard’a gidiyor. Bu sıçrama garip. Kenya’dan Harvard’a yükseliş çok zor. Ya çok ama çok başarılı bir öğrenci veya büyük para buluyor. Tabii torpil de. Böyle bir üniversiteyi bitirdikten sonra ABD’de başarılı bir hayat sürüyor demek lazım gelir ama Kenya’ya dönüyor!

Anne daha da ilginç bir şey yapıyor. Lolo Soetoro isimli Endonezyalı (bu adres de ilginç), bir başka öğrenci ile evlenip Jakarta’ya gidiyor! Yani Obama’nın yakın geçmişi uzaklaşıyor. Uzak geçmişi zaten Kenya’da. İzler siliniyor.

Devam… Obama 6 yaşından 10’una kadar burada okuyor. Jakarta dilini öğreniyor ama biraz zor olduğundan Havaii’ye dönüyor. Orada okulu bitiriyor. Okuldan sonra Obama,  Los Angeles’e gidip, iki yıllık  bir üniversiteye başlıyor.

Occidental College, mazisi yaklaşık 130 yıllık bir kurum. Presbiteryenler tarafından kurulmuş. Obama’nın zihinsel gelişiminde kalıcı izler bırakmış olabilir. Bu konuya tekrar döneriz. Zira muhtemelen kolejin arkasında geniş bir örgütlenme ağı bulunuyor. (liberal arts collage gibi!)

Hızlı kariyer

İşte bundan sonra da Obama’da bir hareketlilik başlıyor. Bu iki yıllık kolejden, Columbia gibi devasa bir üniversiteye transfer oluyor. Ve burada birden bire “yapısal” eğitim almaya başlıyor.

“Siyaset bilimi” ve “uluslararası ilişkiler” okumaya başlıyor. Bitiriyor, bazı şirketlerde çalışıyor, ardından 1988’de (27 yaşında) Harvard Hukuk Fakültesi’ne başlıyor? Bizce garip ama bir başka şey daha oluyor. Sadece 2 yıl sonra New York Times, Obama’nın son 104 yıl içinde “Harvard Law Review’s” ilk siyah başkanı olduğunu duyuruyor.

Uzatmayalım, akademik kariyerini yükseltiyor, okulu bitirdikten sonra bazı hukuk firmalarında çalışmaya başlıyor, ayrımcılık, seçmen hakları sair konularda davalara bakıyor, bazı üniversitelerin hukuk fakültelerinde hocalık yapıyor, 33 yaşında da (1994) Senatör olarak seçiliyor.

Başarılı ama çok hızlı bir kariyer. Amerikan politik sistemindeki hanedan geleneğinden (Bush, Kennedy, Clinton vb.) gelmeyen, yani arkasında zengin ve saygın bir aile olmadan tırmanılması zor basamaklar.

Obama’nın öyküsünü siyasete profesyonel adımını attığı ana kadar getirdik. Şimdi biraz özel hayatına bakalım. Obama eşiyle (Michelle-Robinson-Obama, tam ismiyle “Michelle LaVaughn Robinson Obama”) 1988 yılında tanışıp, 1992’de evleniyor.

'Uygun' eş

Yani yukarıdaki hayat öyküsünün en sıkış olduğu ve hızı ile bizi şaşırttığı dönemde, özel yaşamını da düzene koyuyor Barack Obama. Ama eşinin ismini parantez içinde yazdığımıza bakmayın.

Bayan Obama, en az kocası kadar kariyerli ve güçlü bir kadın. Şu kadar söyleyelim, Essence Dergisi 2006 yılında onu dünyada en ilham verici 25 kadından biri olarak gösteriyor.

2007 yılında da dünya kadınlarının kutsal dergisi sayılan Vanitiy Fair, dünyanın en iyi giyinen 10 kadınından biri olarak tespit ediyor. Şimdi varsayılabilir ki Michelle Obama sosyetik veya eşine göre daha sosyal biri.

Hiç değil. Michelle Obama, Princton gibi saygın bir üniversitede Sosyoloji okuduğu gibi üzerine de Hukuk doktorası tahsil etmiş. Birçok hukuk firmasında çalışmış ve doğrusunu söylemek gerekirse bir başkan eşinde aranan özelliklerden fazlasına sahip.

Ailenin iki küçük kızı bulunuyor. Barack Obama kendi ifadesiyle Afro-Amerikalıların en büyük kiliselerinden biri olan “Trinity United Church of Christ (TUCC)”a bağlı bir Hıristiyan. Bu kilise “Babtist” eğilimli.

Peki dünya nasıl algılıyor Obama’yı. Kısaca ve basın üzerinden görelim. İngiliz gazetesi New Statesman’a göre (2005) Obama “dünyayı değiştirebilecek 10 insandan biri”. Tıme Dergisi, hem 2005’de hem de 2007’de onu, “dünyanın en etkili 10 isminden biri” olarak teşhis ediyor.

Sadece son 3 yıl içinde Obama,  Knox College (2005),  University of Massachusetts Boston (2006), Northwestern University (2006),  Xavier University of Louisiana (2006), Southern New Hampshire University (2007), and Howard University (2007) fahri hukuk doktorlukları alıyor.

Obama’nın klasik biografisi böyle. Dikkat edilirse politik, dini ve başkan adaylığı sürecine hiç girmedik. İstedik ki çıplak gözle bir insan profili ortaya çıksın.

Elbette Obama’nın Müslamanlığı iddiası, kurgulanmış bir aday olduğu, hatta Cumhuriyetçilerin yeniden seçilebilmesi ve yardım kalan işlerini bitirebilmesi için yaratıldığı tezlerine ve sayısız diğerlerine girmedik.
 
Başkanlık seçimlerine kadar bu kritik konulara elbette gireceğiz. Şimdi sağlam bir zemin oluşturalım istedik.

www.iyibilgi.com Ankara



Bu haber 4,895 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,822 µs