En Sıcak Konular

Gıdada hile teknolojiden hızlı ilerliyor

0 0 0000 00:00 tsi
Gıdada hile teknolojiden hızlı ilerliyor Ahlak ve sağlık kavramlarından uzak gıda hilecileri sınır tanımıyor... Salam sosisin içine atık etleri koyan, bayat peynirleri eritip krem peynir yapan hileciler teknolojiden daha hızlı.

Gıda teknolojisi hilenin hızına yetişemiyor. Beyaz et klorlanıp taze görüntüsü veriliyor, küflü kaşarlar eritiliyor, sütün yağı alınıp margarin katılıyor. İşte insanı şok eden hile teknikleri:

Temel gıda maddeleri başta olmak üzere sofralara konan birçok gıdanın içine insan sağlığına da zarar verecek nitelikte maddeler katıldığı, yiyeceklerin kimyasal işleme tabi tutulduğu bildirildi.

Gıda hijyeni ve güvenliği konusunda ev kadınlarına yönelik konferansta konuşan Sivas İl Sağlık Müdürlüğü Bulaşıcı Hastalıklar Şube Müdürü Dr. Seza Avunduk, “Gıdada teknoloji, hilenin hızına yetişemiyor. Hile teknolojiden hızlı gelişiyor” dedi.

Hile Teknikleri

Dr. Avunduk, bazı gıda maddelerinde yapılan hileleri şöyle sıraladı:
”-Ufalanmış peynir birleştirilip yeniden kalıp peynir yapılıyor.
- Dana kıymaya tavuk sakatatı katılıyor.
- Sütün yağı alınıp yerine margarin konuluyor.
- Küflü kaşarlar eritme peyniri (krem peynir) yapılıyor.
- Tavuk dönerin içine tavuk derisi, bağırsak, paça ve sakatatlar baharatlanarak karıştırılıyor.
- Kırmızı bibere kiremit tozu ekleniyor.
- Kalitesiz bulgura boya katıp ayıp örtülüyor.
- Zeytinyağına rafine ayçicek, kanola, fındık ve tereyağı karıştırılıyor.
- Son kullanma tarihi geçmiş sucuklar yeni yapılan sucukların içine katılıp yeniden imal ediliyor.
- Salam ve sosislerin içine hayvansal etsel atıklar katılıyor.
- Soya baharatla karıştırılıp sucuk imalatında kullanılıyor.
- Baharatlar arasına kurutulmuş ot ve sap karıştırılıyor.
- Depolarda iyi muhafaza edilmediği için küflenen çaylar da soframıza geliyor.”
Türkiye'de sahte gıda piyasasında ürün yelpazesinin bir hayli geniş olduğunu dile getiren Avunduk, “Türkiye'de 27 bin gıda sanayii işletmesinin 10 bini denetlenemiyor. Çünkü bunlardan sadece 17 bini Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın gıda siciline kayıtlı” diye konuştu.
 
Hormonlu yiyecekler nasıl anlaşılır?

Tescilli ve güvenilir ürünleri seçmenin büyük önem taşıdığını vurgulayan Dr. Avunduk, gıdalarda hormon konusuna dikkat edilmesi gerektiğini kaydetti.
Hormon konusunda hazırlanan bir raporla bazı püf noktalarının belirlendiğini kaydeden Avunduk, şöyle devam etti:
Bu rapora göre,
- domates çekirdeksiz ve içi cıvıksa,
- patlıcanın içi süngerimsi ve çekirdeksizse,
- kabak çekirdeksizse,
- biber aşırı iri ve büyükse,
- patates şekilsiz ve içinde kararmalar varsa,
- karpuzun çekirdek yerleri boşsa bu yiyeceklerin hormonlu olduğu anlamına gelebilir.

Bu raporda
a- 15 Ekim-10 Kasım,
b- 10 Nisan-5 Mayıs tarihleri arasında domates yenmemesi öneriliyor.
a- 15 Kasım-15 Mayıs arasında patlıcan,
b- 1 Kasım-15 Mayıs tarihleri arasında da kabak yenmemesi gerektiği ifade ediliyor.

Kadınlara çocuklarını doğal gıdalarla beslemelerini öneren Avunduk, “Vitamin alacağını düşünerek belki de bu tarihler arasında bu tip şeyleri yediriyoruz ama hata ediyoruz” diye konuştu. (SDÜ Gıda Kulübü)

Diğer ahlaksız hileler

Ayrıca, daha önce basına yansıyan haberlerden, siyah zeytinin boyandığını (zeytin yaprağı da simsiyah olmuşsa boyalıdır, sakın dokunmayın), endüstriyel kuru patates püresi harcının kaşar imalatında kullanıldığını okumuştuk. Marketlerde satılan kırmızı etin ne tür ayıpları olduğunu da uzun zamandır biliyoruz. Hayvanlara kesimden önce uyuşturucu iğne yapılıyor, market raflarında etlerin daha da pembe görünmesi için içine ilaç zerkediliyor.  Tavuk ve dana çiftliklerinin hayvanlara işkence niteliğindeki koşullarını zaten biliyoruz.
Gıda hilesi kapsamında sayılmayan diğer sağlıksız uygulamalara örnek olarak  katkı maddelerini gösterebiliriz. Devletin onay verdiği katkı maddelerini kullanan büyük gıda şirketleri gofret, çikolata, meyveli yoğurt, kola, asitli içecekler, cips, ketçap, mayonez, bisküvi, şekerleme, bulyon, çorba, köfte harcı, mısır gevreği gibi nice paketli endüstriyel gıdayı renk verici, koku verici, lezzet arttırıcı veya bozulmayı önleyici katkı maddeleriyle hazırlıyorlar.

Tüketicilerin henüz gündemine yerleşmemiş bir diğer önemli konu ise, genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDOlar). Kola ve diğer asitli içeceklerin içinde kullanılan mısır şekeri genetiği değiştirilmiş mısırdan; gofret, çikolata, ekmek üzerine sürülen kakaolu ezme gibi ürünlerdeki soya yağı ise genetiği değiştirilmiş soyadan üretiliyor. Ülkemize GDO girişi kanunen yasak olduğu halde, birçok paketli ürünün içinde GDO alıyoruz.



Bu haber 1,525 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,981 µs