En Sıcak Konular

Valla doğru: ‘Ciddi gazetecilik problemi var’

25 Temmuz 2008 16:45 tsi
Valla doğru: ‘Ciddi gazetecilik problemi var’ Ertuğrul Özkök-Başbakan Erdoğan görüşmesi üzerine, Hürriyet’deki köşesinde Mehmet Yılmaz, ‘basının reaksiyonu’na ilişkin, internet medyasını da dahil ederek, 3 maddelik ‘ağır’ eleştiri yazdı. Bunların hiçbiri iyibilgi’y

Dün, Hürriyet Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, Başbakan Erdoğan’la yaklaşık iki saatlik bir görüşme yaptı. Bugün-yine Hürriyet’in duyurusundan anlaşıldı ki-bir röportaj yapılmış.

Buluşma öğrenildikten sonra, hem internet medyası hem de klasik medya olayın üzerine yoğunlaştı. Özellikle de internet medyasında haber, çeşitli yorumlar eşliğinde sunuldu.

Yarın bu röportaj yayınlanacak. Ancak bundan önce Mehmet Y. Yılmaz kendi köşesinden bir medya kritiği kaleme aldı. Ve “ciddi bir gazetecilik problemi” olduğunu iddia etti. Önce bir bakalım ne yazmış.

“Bu olayla ilgili olarak çok güldüğüm bazı şeyler oldu, sizinle paylaşayım. İnternette yayın yapan üç haber sitesi Özkök-Erdoğan randevusunun ardından şu yorumu yapıyordu: ‘Ne konuştuklarına dair bir açıklama yapılmadı’. Aşırı sağcı bir gazetede ise şu yorum vardı: ‘2 saat süren görüşme, basın mensuplarına kapalı olarak gerçekleşti.’ AKP medyası, yani Sabah, Vakit ve Yeni Şafak da, haberi Anadolu Ajansı üzerinden verdiler, şu yorumla: ‘Görüşme Ertuğrul Özkök’ün talebi üzerine gerçekleşti.’

Ortaya çıkıyor ki ciddi bir gazetecilik problemi var!

Soru 1: (İnternetçilere) Dünyanın neresinde bir gazeteci ile haber kaynağının özel söyleşilerinin ardından basına bir açıklama yapılması bekleniyor?

Soru 2: (Aşırı sağcı gazeteye) Dünyanın neresinde, özel röportaj yapılırken, salona başka gazeteciler alınıyor?

Soru 3: (AKP medyasına) Bir gazetecinin, bir haber kaynağından randevu istemiş ve bu randevu talebinin kabul edilmiş olması dünyanın neresinde "haber konusu" oluyor?”

İyibilgi hiçbirinin muhatabı olmamasına rağmen!

İyibilgi bu üç eleştirinin de muhatabı değil. Neden? Çünkü dün bunların hiçbirisini yapmadı. Peki neden bunlara yanıt verme gereği duyuyor?

İşte burası önemli. Çünkü iyibilgi, Türkiye’deki tüm internet ve klasik basın organları için de “Hürriyet’i en iyi anlayan” basın kaynağı. Öyle ki, değil Hürriyet manşetlerinin haberlerinin arka planındaki duruş ve stratejileri çözmek, Hürriyet’i “yapacak” kadar, sayfalarının/haberlerinin diziliş politikalarına bile hakim!

Son bir yılda bununla ilgili belki 50 haber gösterebiliriz. Hürriyet ne yazıyor, gerçekte ne söylüyor, verdiği haberin sunuluşu ne anlatıyor, gerçek derdi iç politika, ekonomik, dış politika açısından ne?

Üstelik bunu bir basın organının içindeki dedikodulara veya iç çekişmelerin polemikleri üzerinden vermiyoruz. Bir çatı üzerinden makro ölçekte okuyoruz. Bu mânada Hürriyet’i önemsediğimiz söylenebilir.

Bunları Mehmet Y. Yılmaz’ın “anladığını” umuyoruz. İspatlayalım mı? Yapalım. Hem de bu yazı üzerinden. Yani bizim hiç içinde bulunmadığımız Yılmaz'ın eleştirilerini yanıtlayalım.

Yanıt-1: “İnternetçiler”e olan yani. Bir kere şu “internetçi” sıfatını bir düzeltelim. Kasıtlı konduğu belli ve kötü niyet/küçümseme görüyoruz. Bir gazetecilik yarışı arzu ediliyorsa itirazımız hiç bulunmuyor ve hodri meydan! Ama “internetçi” diye küçümsemenin altında ne olduğu görülüyor.

Bu durumda Hürriyet Gazetesi’nin “internetçiler”i ne oluyor? Fatih Çekirge bir yorumda bulunmak ister mi? İnternet medyası önemsiz ise hem Hürriyet hem de Kanal D neden oluk oluk yatırım yapıp, ana haber bültenlerinde sitelerinin reklamını yapıyor?

Esasen tersidir ve internet medya dünyası milyonlarca okurla ifade edilmekte. "İnternetçi" bunun için kullanılıyor.

Eğer internet üzerindeki “haber portalları”nda çalışan basın mensupları bu üslupla eleştiriliyorsa, “nasıl köşe yazarı oldular” başlıklı bir internet haberinin üzerinde de durulmasa gerek!

Yılmaz diyor ki; “Dünyanın neresinde bir gazeteci ile haber kaynağının özel söyleşilerinin ardından basına bir açıklama yapılması bekleniyor?” Doğru. Böyle bir beklenti olmamalı. Bekleyen de bir gariptir! Sezar’ın hakkı Sezar’a ve Yılmaz haklıdır.

O zaman biz Yılmaz’a soralım. Hürriyet köşe yazarları ve önemli muhabirleri, gazeteci kimliği ile gittiği bazı görüşmelerden sonra hiç açıklama yapmış mıdır? Yapmışsa kaç defa ve kimlerdir? Soruyoruz. Öğrenmek için. Eğer varsa Yılmaz bu durumu nasıl izah edecek.

Yanıtını bekliyoruz ama “hani bize yanıt versin” diye değil. Bir satır bile “olmaz öyle şey, yapılmadı” derse kafidir! Ondan sonrasıyla biz ilgileniriz!

Yanıt-2:  “Dünyanın neresinde, özel röportaj yapılırken, salona başka gazeteciler alınıyor?” Bunu hemen pas geçiyoruz. Diyecek bir şey olmadığı gibi Yılmaz’ın tezinin arkasındayız. Doğrudur.

Yanıt-3: “Bir gazetecinin, bir haber kaynağından randevu istemiş ve bu randevu talebinin kabul edilmiş olması dünyanın neresinde ‘haber konusu’ oluyor?” İkinci madde ne kadar doğruysa bu o kadar yanlış! Yanlış olduğu kadar çarpıtılmış da.

Hele söz konusu olan Hürriyet-Özkök ve o ülkenin-Başbakan’ı ise buz gibi haberdir ve hem de “Flaş”tır! Bir kere haberdir çünkü bizzat Yılmaz’ın dediği gibi Başbakan uzun süredir ilk kez konuşuyor. Sadece haberi yapan için değil, diğer basın organları için de haberdir.

Üstelik bunun sağlaması kolay. Yarın bu söyleşi yayınlanacak. Röportaj bakalım aynı akşam hangi kanallarda alıntılanacak ve ertesi gün hangi gazetelerde yer alıp, köşe yazarları tarafından yorumlanacak.

Çarpıtma şurada ki; haber değeri olan Özkök’ün randevu istemisi ve Başbakan’ın kabul etmesi değildir. Peki nedir? Şimdi biz soralım;

Soru-1: Hürriyet ve Kanal D, bir süredir oldukça ince tasarlanmış biçimde AKP karşıtı haber ve yorumlar yapıyor mu? Bu haberlerin arkasında Doğan grubu ile Başbakan ve AKP ile bir sürtüşme var mı?

Soru-2: Hürriyet Gazetesi neden özellikle son 3 gündür, kapatma ve Ergenekon dosyalarını neredeyse görmeyecek kadar küçülttü? Bu açık bir yayın politikası değişikliği değil mi?

Soru-3: Bu küçültmenin ve hatta yer vermemenin, ve hatta bütün gazeteler, örneğin, Ergenekon ve Kapatma davasını birinci safya ve sür-manşetlerle görürken, Hürriyet neden; a) “Lüks Otelde Köpük Faciası”, b) El Ezher’den Gümüş (dizisi) Fetvası, c) Çocuklarının Seri Katili mi (Çocuğuna insülin veren bir annenin haberi, açık biçimde 3’üncü sayfa haberi) türünden manşetlerle çıkıyor?

Herhalde bunun yanıtı, tam Başbakan’a röportaja giderken, bir tatsızlığa veya iptale sebebiyet verecek haberlerden uzak durmak olamaz! Yoksa öyle mi? Öyle ise iyice "gazetecilik problemi" söz konusu olmaz mı?

Belli ki bu görüşme aynı zamanda bir “uzlaşı” randevusudur Hürriyet açısından. Ve yine demektir ki, dünyanın bazı yerlerinde bir gazeteci ile siyasinin buluşması haber olabilir.

Elbette bu görüşmenin gerekçeleri ile ilgili olarak daha bir çok iddia ortaya atıldı. Yılmaz’ın bunları okuduğunu, gördüğünü varsayıyoruz. Çünkü kendisi iyi bir internet izleri olduğunu zaten yazmış bulunuyor! Ama burada değinmiyoruz.

Peki iyibilgi dünkü buluşmayı nasıl görmüş? Aynen bu bakış açısıyla. Link’i burada, meraklısı için bir “tık” uzaklığındadır.

"2'inci Dolmabahçe olayı: Özkök, Erdoğan'a gitti!" lütfen TIKLAYINIZ



Bu haber 2,057 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,285 µs